Konu Başlıkları
Sürdürülebilir turizm, küreselleşmenin ve sanayinin artmasının sebep olduğu çevre bozulmasının etkilerinin turizm bölgelerine zarar vermemesi için gelişmiş bir turizm etiğidir. Bu doğrultuda ekolojik sistem ve biyolojik çeşitliliğin devamıyla çevre kalitesini korumak, kuşaklar arası eşitliği sağlamak, bölge insanının yaşam tarzına sahip çıkmak ve aşırı kullanımı azaltarak çevreyi korumak sürdürülebilir turizmin başlıca esaslardır.
Dünyada ilk kez 1987 senesinde Birleşmiş Milletler Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu‘nun “Ortak Geleceğimiz” raporuyla önem kazanmaya ve geliştirilmeye başlanmıştır. Sürdürülebilir turizm için; “İnsan faaliyetlerinin çevresel kaynaklar üzerindeki etkilerinden doğan ve uzun dönemde ortaya çıkan ekonomik, sosyal ve çevresel olumsuzlukların önüne geçmeyi amaçlayan yaklaşımlar bütünüdür.” denilebilir. Ülkemizin önemli bir gelir kaynağı olan turizmin, aç gözlü yaklaşımlarımız sebebiyle gördüğü zararlara hepimiz birer örnek verebilecekken bizim için de sürdürülebilir turizmin önemini anlamak hiç de zor değil.
Türkiye’de Sürdürülebilir Turizm
Türkiye’de turizm ciddi bir gelir kaynağı ve ülkemizi yılda yaklaşık 50 milyon insan ziyaret ediyor. Bu sayı kitlesel turizmin ülkemizde etkin olduğunu gösteriyor ve kitlesel turizm, önlemler alınmadığında bölge kaynaklarının tahrip olması anlamına geliyor. Bunun önüne geçebilmek için dönem dönem T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından sürdürülebilir turizm destekleri açıklanıyor. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes‘in desteği ile gerçekleşen “Gelecek Turizmde” adlı sosyal proje 2007 yılından bu güne devam ediyor. Proje kapsamında fon destekleri, mentorluk, danışmanlık ve eğitim destekleri sağlanıyor. Gelecek Turizmde projesi kapsamında Isparta’da gerçekleştirilen “Lavanta Kokulu Köy” projesi, bölge halkının kalkınmasında oldukça etkili olan çalışmalar arasında yer alıyor.
Türkiye’de Mavi Bayraklı Plajlar Projesi
Sürdürülebilirlik Adımları Derneği ve UNDP Türkiye‘nin hayata geçirdiği Sorunlara Çözümler Buluşmaları 6 Ağustos 2020 tarihinde “Sürdürülebilir Turizm” konulu bir programda bir araya geldi. Sürdürülebilir turizm hakkında yapılan çalışmalar ve öneminden bahseden konuşmacılar söz aldılar. Bu program kapsamında konuşma yapan TÜRÇEV’in Mavi Bayrak Programı Ulusal Koordinatörü Almıla Kından Cebbari;
Mavi Bayrak, 1993 yılında T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye’ye getirildi. Turizmde yaptığımız çevre koruma faaliyetleriyle hem tanıtım yapma hem de sürdürülebilir turizme katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Yıllardır temizlik ve hijyen konusunu vurguluyorduk. Mavi Bayrak almak isteyen bir plajda öncelikle temizlik görevlilerinde, daha sonra ilk yardım ve cankurtaran personelinde bir artış oluyor. Projenin yenilikçi yanını dezavantajlı gruplar açısından ele alırsak, Mavi Bayrak sayesinde ortopedik engelliler denize girebilmeye başladı. Bunun yanı sıra, görme engelliler için de plajların düzenlenmesini sağladık çünkü turizm herkes için erişilebilir olmalı.
-Almıla Kından Cebbari
Bu açıklamada da gördüğümüz gibi sürdürülebilir turizm çok kapsayıcı nitelikte bir başlık. Konuşmada bahsedilen temizlik ve hijyen konusu ise ekoturizm faaliyetleri içerisinde yer alıyor.
Türkiye’de Göçü Azaltma ve Yerel Halkı Kalkındırma Programı
Bu programın konuşmacısı olan Cittaslow Türkiye’nin Teknik Koordinatörü Bülent Köstem; “Sürdürülebilirlik bakımından kentlerin uyması gereken 70 kural bulunuyor. Kentleri bu kriterler kapsamında dirençli olmaya teşvik ediyoruz. Bu noktada ekoturizmin de önemli bir yeri var. ‘Sakin yaşamı destekliyorsunuz ama bir yandan da turistler gelsin diyorsunuz’ diyenler oluyor. Ancak, insanların o kentlerde kalması için gelir elde etmesi lazım. Yoksa taşrada ve kırsalda nüfus azalıyor. Pandemi bize doğru yolda olduğumuzu gösterdi ancak yapılması gereken daha çok şey var. Belediyelere pandemi krizi eylem planı konusunda destek olmayı düşünüyoruz. Yenilikçi yanımız olarak, belediyelerden satış planlarını çıkarmalarını istedik. Bunu sadece kendi başlarına değil sivil toplum kuruşları, üniversiteler, kaymakamlar ve diğer paydaşlarla beraber yapmalarını istiyoruz.” dedi.
Almanya’nın Sürdürülebilir Turizme Katkısı
Almanya, sürdürülebilir turizme yurt dışında da destek sağlayan ülkeler arasında yer alıyor. Afrika’da Fas’ta ve daha bir çok yerde verdiği bu destekler bölgedeki sürdürülebilirlik çalışmaları açısından oldukça etkili. Afrika’da Kavango Zambezi Transfrontier Conservation Area (KaZa TFCA) projesiyle birlikte Namibya, Botsvana, Zimbabwe ve Angola’daki 36 parkı içerisinde barındıran dünyanın en büyük doğal yaşam alanını sürdürülebilir turizm ilkelerine uygun biçimde hazırladılar. Alman Federal Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı (BMZ) tarafından görevlendirilen KfW Kalkınma Bankası bu proje için 35.5 Milyon avro bütçe ile destekte bulundu. Bu destekle birlikte yerli halk biyolojik çeşitliliğin korunması ve bölgedeki turizm faaliyetleri konusunda etkin biçimde çalışmaya başladı.
Ayrıca Fas’ta, Souss Massa bölgesinde de sürdürülebilir turizm çalışmalarına destek olan Almanya, bölgenin doğal yapısını korurken yerli halka istihdam sağlamak için çalışmalar organize etti. 5000 kişiye sürdürülebilir turizm eğitimi verildi ve 20’den fazla turizm merkezi açıldı. Bölgedeki turizm faaliyetleri arasında agro turizm de oldukça etkili yürütülen çalışmalar arasında yer alıyor.
Ekoturizm Nedir?
Ekoturizm çevreye ve bölgeye herhangi bir zarara uğratmadan sadece insanların o bölgeyi görüp, gezmesine dayalıdır. Doğadan bir şey almaz ve bir etkide bulunmaz. Dünyada bu turizm türünün en yaygın görüldüğü ülkeler olan Şili, Peru, Botsvana ve İskandinav ülkeleridir.